Merhaba,

Ben Ataman Atılkan. Kişisel görüşlerimi paylaştığım blog’uma öncelikle hoş geldin. Balıkesir Fen Lisesi ve ODTÜ İşletme’de bulunduğum eğitim sürecimin ardından 1 sene Revo Capital isimli özel risk sermayesi şirketinde çalıştım. Ardından son 5 senedir Turkcell’de Strateji, İş Geliştirme, İnovasyon Yönetimi gibi işler yaptım. Şu an aile şirketimize destek olmak adına sahip olduğum kurumsal deneyimi aktarmak adına Manisa’ya geri döndüm.

ODTÜ’de okuduğum 3. Sınıfta hocam Adil Oran’ın yönlendirmesiyle Girişimcilik Dünyası’na adım attım ve bu dünyadan inanılmaz keyif aldım. İsmini duyduğunuz çoğu girişimcinin ilk yatırımını alırken, yatırımcı sunumu ve fizibilite çalışması hazırlarken, strateji ve iş geliştirme yaparken ve ilk müşteri bulma konusunda yardımcı oldum ve yardımcı olmaya da devam ediyorum. İçerisinde alışılmışı alışılmadık bir biçimde yapan her işin içerisinde yer almaya çalışıyorum.

Rahmetli dedem Ersan Atılkan’ın da hep dediği dürüstlük ilkesi, iyi insanlarla bir arada olmak ve çalışmak düsturundan hiç uzaklaşmadım.

2021 yılında gerçekleştirdiğim kariyer dönüşümü sırasında kendimi geliştirmek ve değiştirmek adına ne yapacağımı düşünürken kişisel blog’umu yeniden canlandırmaya karar verdim. Kişisel blog’umda özellikle ilgi duyduğum sektörlere yönelik yazılar (finansal teknolojiler, nesnelerin interneti, çevreci teknolojiler, tarım teknolojileri, oyun, sağlık teknolojileri) ve bazı özel konular hakkında (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Covid – 19, Aile İşletmeleri, Teknoloji & Regülasyon, Bölgesel Kalkınma, Ülke Analizleri) yazılarımı bulabileceksiniz

Yukarıda bahsettiğim sektörlere ilgi duymamın en önemli sebebi fırsat eşitliğiyle sunduğu avantajlar. Uzakdoğu Asya’da veya Afrika’da kırsalda yaşayan bir bireyin bankacılık hizmetlerine erişmesi çok zor. Ama finansal teknolojiler sayesinde sahip olduğu akıllı telefonuyla bütün finansal hizmetlere rahatlıkla erişebiliyor. Nesnelerin İnterneti sayesinde sensörlerle işletmelerini 7/24 takip edebiliyoruz. Çevreci teknolojiler ile iklim krizinin etkileri azaltılabilir. Tarım teknolojileri aslında artan nüfusumuz ve tedarik zincirlerinin verimsizliği nedeniyle çok önemli. Daha verimli tedarik zincirleri, daha besleyici gıdalar ve daha düşük karbon izli besinler ile ancak besin krizine çözüm bulabiliriz.

Oyun sektörü özellikle Türkiye’de son yıllarda Gram Games,Peak Games, Rollic Games gibi şirketlerin satılmasıyla ön plana çıktı. Oyun sektörünün dikkat çeken yanı sadece insan sermayesine ihtiyaç duyarak oluşturulan katma değer. Binlerce çalışanı olan fabrikaların oluşturamadığı katma değeri, yüksek indirilme ve oynanma istatistiklerine sahip 15-20 kişilik oyun stüdyolar yaratabiliyor. Sağlık teknolojileri de aslında çok hızlı bir şekilde değişip dönüşmesi beklenen bir alan. Uzun vadeli ve riskli bir yatırım alanı. Ama geri dönüşü çok fazla. Bu konuda katma değerli girişimler ve çok hızlı değişen teknolojiler mevcut. Bu alanlardaki gelişmeler en büyük ilgi alanım ve bu konudaki görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.

Pandemi sürecinde daha fazla inceleme şansı bulduğum Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerdiği 17 farklı amaç ile aslında dünyanın daha iyi ve yaşanılabilir bir yer olacağını hissettim. O sebeple bundan sonraki hayatımda bütün çalıştığım ve çalışacağım kurumlar, iletişimde olduğum girişimler, büyük şirketler ve kamu kuruluşlarının da Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda hareket etmesini sağlayacağım. İçinde 17 Küresel Amaçtan birisine değen bir iş olması en büyük önceliğim. Unutmayalım ki dünyamız bir tane ve şimdilik başka yaşanacak bir gezegen yok. O sebeple elimizden geldiğince dünyayı korumak için elimizden geleni yapalım.

Covid – 19 bir sürü sektörü değişim ve dönüşümüne yol açtı. Burada belirlemiş olduğum 15 farklı sektördeki değişim ve dönüşümler hakkındaki yorum ve gözlemlerimi paylaşacağım.

Aile şirketine geri dönmem sebebiyle ve aynı zamanda uzun yıllardır çevremde olan aile işletmelerinin başarı hikayeleri, yaşadığı sorunları, nesiller arası geçişlerde olması gerekenler üzerine yazılar yazacağım.

Teknoloji & Regülasyon konusu ise her geçen gün büyüyen teknoloji sektörü regülasyonlar nezdinde yeni olduğu için kanun yapıcılara daha fazla iş düşüyor. FAMGA ( Facebook, Amazon, Google, Apple) başta olmak üzere teknoloji firmaları her geçen gün daha fazla büyüyor ve ellerindeki sermayeyi hızlı büyüyen şirketleri alırken ve yeni teknolojiler geliştirirken değerlendiriyorlar. Dünya üzerinde ilk defa uygulanan birşeyin kanunu olmadığı gibi regüle edilmeden gri alanda kalması da mümkün olmayacaktır. Bu sebeple burada ülkelerin, kamu otoritelerinin teknoloji ve ona ait regülasyon düzenlemeleri hakkında görüşlerimi ileteceğim.

Bölgesel Kalkınma aslında Türkiye’ye Avrupa’dan gelen bir konsept. Bu konuda bulunduğum bölge itibariyle EGEV (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı) öncüdür. Ben de dünyadaki örneklerini ve Türkiye’de Nasıl daha iyi yapılır? Neler düzeltilebilir? hakkında kişisel yorumlarımı ve anektodlarımı paylaşacağım.

Ülke Analizleri ile Dünya’daki gelişmiş, gelişmekte olan ülkeler ve bazı ülkelerin hangi alanlarda neleri yaparak öne çıktığına dair içerik oluşturacağım.

Özellikle iklim krizi & bölgesel kalkınma konusunda birey olarak neler yapabilirim konusunda sürekli kafa yoruyorum.

TEMA Vakfı, Charity:Water, LÖSEV, WWF – Türkiye’de bireysel olarak üyeliklerim mevcuttur.

Biraz uzun bir hakkımda sayfası olmuştur. Okuduğunuz için teşekkürler.